NBA Playoffları Konferans finallerinde ilk 4 maçlar tamamlandı ve serinin biri yeniden başlıyor gibiyken, diğeri de beklenenin tamamen tersinde ilerliyor. Peki bu serilerde neler oldu?
2015-16 Golden State Warriors kadrosunun iki maç üstüste yenilmesi 96 maç sonra gerçekleşti. Batı Konferansı finallerinin trajikomik durumlarından en ön plana çıkanı ise, normal sezonda 73-9 ile tüm zamanlarda yakalanan seri rekorunu kıran Warriors ekibi, Oklahoma City Thunder tarafından elenmeye 1 mağlubiyet uzakta.
OKC ekibi, Warriors'a karşı aldığı iki üstüste dominant performans ile seriye devam ediyor. Aynı hikaye konferans yarı finallerinde San Antonio Spurs'e karşı da yaşanmıştı. Şu anda ligteki uzunluk ve atletizmin en iyi temsilcisi konumunda olan OKC takımı, serinin 2. maçı dışında hızlı bir ivmede ilerleyen Warriors ekibinin kolay şut bulmasına elinden geldiği kadar engel oldu. Sahaya hem uzun, hem de kısa kadrolarıyla baskınlığını koyabilecek taktikleri ile fark yaratan OKC, Westbrook ve Durant'in önderliğinde elele finallere doğru gidiyor.
OKC adına seride en yararlı yan parçalar, Steven Adams, Dion Waiters, Serge Ibaka ve Andre Roberson oldu. Adams'ın savunma anlamında sağlam kalışı ve Durant'in liderliğinde yakalanan boyalı alan kilidi sayesinde, Thunder Warriors'ın skorer guardlarını dışarıdan şut atmaya zorladı ve buralardan da yüzdesiz atışlar olunca, hücum hattı başarılı ilerleyen OKC ekibi için galibiyetler kaçınılmaz oldu. Dion Waiters ve Andre Roberson'ın beklenmeyen bir şekilde katkı vermeleri, zaman zaman eli soğuyan Durant'in ve Thunder'ın, başka parçalardan skor katkısı almasını sağladı. Özellikle Roberson, son maçta 5 top çalmasının dışında bu seride son 2 maçta 17 ve 13 sayı buluyor ki, normal sezonun hiçbir ayında sayı ortalaması 6.0'yı bile görmemiş bir isimdi. Ibaka'nın savunmadaki etkinliği iyi olmasına rağmen, olması gerekenden biraz düşük yüzdeyle sayı atıyor. (%44) Lakin kendisi OKC'nin ilk hücum silahlarından biri olmadığı için, bu durum hiç sırıtmıyor. Kaldı ki son maçta 17 sayı bulmuştu.
WESTBROOK VE DURANT'İN ETKİSİ BEKLENEN DE FAZLA
Bu seriye damgasını vuran bir isim varsa, o da Russell Westbrook. Thunder'ın zor anlarında yoktan sayı var edebilmesi, maç başına 4 top kaybı yapmasına rağmen oynanan 4 maçın hiçbirinde 11 asistin aşağısına düşmemesi ve 27.3 sayı ortalamasıyla, Westbrook kesinlikle olağanüstü bir damga vuruyor. Tabii ki Kevin Durant'i bu sıralamanın dışında tutmak imkansız. Durant, seride oynadıkları 4 maçta 28.5 sayı, 8.8 ribaund, 1.8 blok ve 2.0 top çalma gibi istatistikler yakaladı. Özellikle serinin 2. ve 3. maçında gerçekleştirdiği skor performansı, OKC'nin seyrini değiştirdi. (2. maçta yenilseler bile) Bazı tereddütsüz attığı şutlar, kendisinin ne kadar üst düzey bir skorer olduğunu kanıtlar nitelikte ve son maçta da attığı 26 sayı dışında savunmaya yaptığı katkılar, istatistik kağıdına yansıdığından çok daha fazlası. Pas aralarında ellerini açık tutması ve doğru yerlerde durması, bir çok pasın yön değiştirmesine ve set bozulmalarına sebebiyet verdi.
Warriors cephesinde ise özellikle son 2 maçtaki düşüş kimsenin beklemediği bir şekilde gerçekleşti. İlk maçtaki yenilgileri sadece 6 sayı farkla olduğu için, herkes ağzı açık bir şekilde Curry ve tayfasını seyrediyor. Draymond Green ve Curry ikilisi, dün geceki maçta toplam 27 şutta 7 isabetle 25 sayı buldular. Maç sırasında yapılan 21 top kaybının 12'si de bu ikiliden geldi. Klay Thompson ise istikrarsızlığını istikrarlı bir şekilde sürdürmeye devam ederek en büyük tehdidi olan 3 sayılık basketten seri boyunca 35'te 11 isabet bulabildi... Hâl böyle olunca, GSW hücumu en güvendiği 3 isimden beklediği katkıyı alamayınca ve OKC savunması da canlı olunca, seride kendilerini toparlamaları için 2-2'ye getirmek zorunda oldukları maçı da vermiş oldular. Çoğu kritik ise, GSW'nin son maçı da alamayacağını düşünüyor, bunu ise maçın olduğu gece göreceğiz...
Cleveland Cavaliers - Toronto Raptors
Playofflarda Detroit Pistons ve Atlanta Hawks'a karşı oynadıkları ilk iki seride toplam 134 üçlük isabeti bulan Cleveland ekibi, Toronto tayfasını bu açıdan tedbir almaya zorladı ve Cavs'lileri olduğunca yüksek derecede içerden oynamaya zorladı. Lakin hayatını boyalı alana yaptığı penetrelerle kazanan LeBron James ve delici point guard Kyrie Irving, bu fırsattan istifade ederek çoğu sayılarını içeriden buldu. Bunun ne kadar etkili olduğuna bakmak istersek, serinin ilk maçında LeBron, 13'te 11 saha içi isabeti ile oynamıştı. Lakin takımdaki en önemli rolü olan üç sayı bulma işini icra eden JR Smith gibi isimler de seride 12 sayı ortalamada kalabildi. Kevin Love da aynı şekilde deliciliğe ve sertliğe dayalı bir oyun oynamadığı için, etkisi bu seride düştü. Love bu seride, sadece 11.5 sayı ve 5.0 ribaund ortalama ile oynuyor. Bir önceki Hawks serisinde bu rakamlar 19.0 sayı ve 13.0 ribaund şeklindeydi. Cleveland'ın içeriyi zorladığı hücuma dayalı bu oyunda sadece kendine yer bulabilenler skor üretebiliyor. LeBron, seride 25.0 sayı, 8.5 ribaund ve 6.5 asist ile, Cavs adına her zaman olduğu gibi en etkili isim konumunda.
Toronto'nun hikayesi ise 2-0'a kadar kabul edilmiş bir sonuca bağlanıyor gibiydi, fakat boyalı alanda halihazırda sakat olan Jonas Valanciunas'ın yerine oynayan ve serilerde ondan daha da etkili olan 23 yaşındaki Bismack Biyombo, işin seyrini büyük oranda değiştirdi. Cavs'in, Raptors'ın yaptığı savunma biçiminden dolayı büyük oranda içeride oynadığı oyununa bir tepki olarak bulunan Biyombo, o alanda büyük bir tehdit oluşturuyor. Boyalı alanda Bismack'in duruşu, Lowry'nin sakatlık etkilerinden yavaş yavaş kurtulup istatistik kağıdına güzel rakamlar yerleştirmesi (son maçta 35 sayı, ondan önce 20) ve DeMar DeRozan'ın göze hitap eden orta mesafe oyunuyla, Raptors tayfası seriyi 2-2'ye getirmeyi başardı bile. Momentum Raptors'ın lehine ilerlese de, seride her an her sürpriz olabilir demekten başka seçenek kalmıyor...
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
2015-16 Golden State Warriors kadrosunun iki maç üstüste yenilmesi 96 maç sonra gerçekleşti. Batı Konferansı finallerinin trajikomik durumlarından en ön plana çıkanı ise, normal sezonda 73-9 ile tüm zamanlarda yakalanan seri rekorunu kıran Warriors ekibi, Oklahoma City Thunder tarafından elenmeye 1 mağlubiyet uzakta.
OKC ekibi, Warriors'a karşı aldığı iki üstüste dominant performans ile seriye devam ediyor. Aynı hikaye konferans yarı finallerinde San Antonio Spurs'e karşı da yaşanmıştı. Şu anda ligteki uzunluk ve atletizmin en iyi temsilcisi konumunda olan OKC takımı, serinin 2. maçı dışında hızlı bir ivmede ilerleyen Warriors ekibinin kolay şut bulmasına elinden geldiği kadar engel oldu. Sahaya hem uzun, hem de kısa kadrolarıyla baskınlığını koyabilecek taktikleri ile fark yaratan OKC, Westbrook ve Durant'in önderliğinde elele finallere doğru gidiyor.
OKC adına seride en yararlı yan parçalar, Steven Adams, Dion Waiters, Serge Ibaka ve Andre Roberson oldu. Adams'ın savunma anlamında sağlam kalışı ve Durant'in liderliğinde yakalanan boyalı alan kilidi sayesinde, Thunder Warriors'ın skorer guardlarını dışarıdan şut atmaya zorladı ve buralardan da yüzdesiz atışlar olunca, hücum hattı başarılı ilerleyen OKC ekibi için galibiyetler kaçınılmaz oldu. Dion Waiters ve Andre Roberson'ın beklenmeyen bir şekilde katkı vermeleri, zaman zaman eli soğuyan Durant'in ve Thunder'ın, başka parçalardan skor katkısı almasını sağladı. Özellikle Roberson, son maçta 5 top çalmasının dışında bu seride son 2 maçta 17 ve 13 sayı buluyor ki, normal sezonun hiçbir ayında sayı ortalaması 6.0'yı bile görmemiş bir isimdi. Ibaka'nın savunmadaki etkinliği iyi olmasına rağmen, olması gerekenden biraz düşük yüzdeyle sayı atıyor. (%44) Lakin kendisi OKC'nin ilk hücum silahlarından biri olmadığı için, bu durum hiç sırıtmıyor. Kaldı ki son maçta 17 sayı bulmuştu.
WESTBROOK VE DURANT'İN ETKİSİ BEKLENEN DE FAZLA
Bu seriye damgasını vuran bir isim varsa, o da Russell Westbrook. Thunder'ın zor anlarında yoktan sayı var edebilmesi, maç başına 4 top kaybı yapmasına rağmen oynanan 4 maçın hiçbirinde 11 asistin aşağısına düşmemesi ve 27.3 sayı ortalamasıyla, Westbrook kesinlikle olağanüstü bir damga vuruyor. Tabii ki Kevin Durant'i bu sıralamanın dışında tutmak imkansız. Durant, seride oynadıkları 4 maçta 28.5 sayı, 8.8 ribaund, 1.8 blok ve 2.0 top çalma gibi istatistikler yakaladı. Özellikle serinin 2. ve 3. maçında gerçekleştirdiği skor performansı, OKC'nin seyrini değiştirdi. (2. maçta yenilseler bile) Bazı tereddütsüz attığı şutlar, kendisinin ne kadar üst düzey bir skorer olduğunu kanıtlar nitelikte ve son maçta da attığı 26 sayı dışında savunmaya yaptığı katkılar, istatistik kağıdına yansıdığından çok daha fazlası. Pas aralarında ellerini açık tutması ve doğru yerlerde durması, bir çok pasın yön değiştirmesine ve set bozulmalarına sebebiyet verdi.
Warriors cephesinde ise özellikle son 2 maçtaki düşüş kimsenin beklemediği bir şekilde gerçekleşti. İlk maçtaki yenilgileri sadece 6 sayı farkla olduğu için, herkes ağzı açık bir şekilde Curry ve tayfasını seyrediyor. Draymond Green ve Curry ikilisi, dün geceki maçta toplam 27 şutta 7 isabetle 25 sayı buldular. Maç sırasında yapılan 21 top kaybının 12'si de bu ikiliden geldi. Klay Thompson ise istikrarsızlığını istikrarlı bir şekilde sürdürmeye devam ederek en büyük tehdidi olan 3 sayılık basketten seri boyunca 35'te 11 isabet bulabildi... Hâl böyle olunca, GSW hücumu en güvendiği 3 isimden beklediği katkıyı alamayınca ve OKC savunması da canlı olunca, seride kendilerini toparlamaları için 2-2'ye getirmek zorunda oldukları maçı da vermiş oldular. Çoğu kritik ise, GSW'nin son maçı da alamayacağını düşünüyor, bunu ise maçın olduğu gece göreceğiz...
Cleveland Cavaliers - Toronto Raptors
Playofflarda Detroit Pistons ve Atlanta Hawks'a karşı oynadıkları ilk iki seride toplam 134 üçlük isabeti bulan Cleveland ekibi, Toronto tayfasını bu açıdan tedbir almaya zorladı ve Cavs'lileri olduğunca yüksek derecede içerden oynamaya zorladı. Lakin hayatını boyalı alana yaptığı penetrelerle kazanan LeBron James ve delici point guard Kyrie Irving, bu fırsattan istifade ederek çoğu sayılarını içeriden buldu. Bunun ne kadar etkili olduğuna bakmak istersek, serinin ilk maçında LeBron, 13'te 11 saha içi isabeti ile oynamıştı. Lakin takımdaki en önemli rolü olan üç sayı bulma işini icra eden JR Smith gibi isimler de seride 12 sayı ortalamada kalabildi. Kevin Love da aynı şekilde deliciliğe ve sertliğe dayalı bir oyun oynamadığı için, etkisi bu seride düştü. Love bu seride, sadece 11.5 sayı ve 5.0 ribaund ortalama ile oynuyor. Bir önceki Hawks serisinde bu rakamlar 19.0 sayı ve 13.0 ribaund şeklindeydi. Cleveland'ın içeriyi zorladığı hücuma dayalı bu oyunda sadece kendine yer bulabilenler skor üretebiliyor. LeBron, seride 25.0 sayı, 8.5 ribaund ve 6.5 asist ile, Cavs adına her zaman olduğu gibi en etkili isim konumunda.
Toronto'nun hikayesi ise 2-0'a kadar kabul edilmiş bir sonuca bağlanıyor gibiydi, fakat boyalı alanda halihazırda sakat olan Jonas Valanciunas'ın yerine oynayan ve serilerde ondan daha da etkili olan 23 yaşındaki Bismack Biyombo, işin seyrini büyük oranda değiştirdi. Cavs'in, Raptors'ın yaptığı savunma biçiminden dolayı büyük oranda içeride oynadığı oyununa bir tepki olarak bulunan Biyombo, o alanda büyük bir tehdit oluşturuyor. Boyalı alanda Bismack'in duruşu, Lowry'nin sakatlık etkilerinden yavaş yavaş kurtulup istatistik kağıdına güzel rakamlar yerleştirmesi (son maçta 35 sayı, ondan önce 20) ve DeMar DeRozan'ın göze hitap eden orta mesafe oyunuyla, Raptors tayfası seriyi 2-2'ye getirmeyi başardı bile. Momentum Raptors'ın lehine ilerlese de, seride her an her sürpriz olabilir demekten başka seçenek kalmıyor...
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
