TV8 ekranlarında NBA heyecanını basketbolseverlere her gece aktaran ve twitter üzerinden tüm basketbolseverleri bu heyecanın yorumcusu haline getiren spiker Erdem Bitik, 2. maçları geride kalan konferans finallerini yorumladı.
İşte Erdem Bitik'in yazısı...
NBA Playoffs Konferans finalleri, Batı’da beklendiği gibi ilerlerken, Doğu’da Cleveland hükümdarlığını sürdürüyor. Tarihinde ilk kez konferans finaline yükselen Toronto karşısında 31 sayılık farkla hoş geldin diyen Cavs, serinin ikinci maçında da rahat bir basketbolla rakibini mağlup etti.
BATI’DA SİHİRLİ SÖZCÜK 3.ÇEYREK
Son 5 deplasman maçında rakibine mağlup olan Oklahoma, hem bu seriyi bozarak hem de bu sezon ilk kez Golden State’i mağlup ederek başladı Konferans Finaline…
Billy Donovan’ın ekibine ilk maçta galibiyeti getiren etkenlerden biri Westbrook’un durdurulamaz 3.çeyrek performansı oldu. Devreyi 60-47 geride kapatan Oklahoma, 2.devrede Westbrook’un yüzdeli performansıyla farkı eritip skor avantajını da yakaladı. İlk devre sadece 1 saha içi isabeti bulan Westbrook, 3.çeyrekte tam 19 sayı üretti. Maç sonu sadece Oyuncu gözünde değil, salonu dolduran binlerce Warriors taraftarının gözünde de ufak çaplı bir belirsizlik hakimdi. Dile kolay, Warriors, 1977 yılından sonra ilk kez playofflarda devreyi çift hanelerde önde kapatıp maç sonu yenilgiyle karşılaştı.
Ancak bu belirsizlik sadece 1 gün sürdü. Serinin 2.maçında aynı senaryonun üzerinden oynamayı tercih eden Warriors, sahneye Curry’i çıkardı. 3.çeyrekte mikrofonu Westbrook’tan devralan Curry, 17 sayı üreterek Oklahoma’nın tüm direncini kırdı. Maçı 27 sayılık farkla kazanan Golden State, rakibin Durant ve Westbrook üzerinde hücum etmesini sağlayarak takımın hücum opsiyonlarını daralttı. Yan parçaları maç boyunca oyuna dahil etmekte zorlanan Oklahoma, seride kaderini belirleyecek en önemli etken, ribaundlarda da rakibin gerisine düşünce, serinin Oklahoma’ya 1-1 ile gitmesine razı oldu.
Billy Donovan’ın önünde final yolunun haritası mevcut. Ancak bunu nasıl yorumlayacağı en büyük soru işareti… Oklahoma, Westbrook ve Durant önderliğinde bu seride nasıl maç kazanabileceğini gördü. Ancak konu seriyi geçmekse bundan çok daha fazlasına ihtiyaçları var.
İhtiyaç listesinin ilk sırasında olmazsa olmazı ribaund konusu geliyor. Rakibe üstünlük verdiği takdirde Oklahoma’nın neredeyse bunu telafi etme şansı yok denecek kadar az… Bir diğer kilit noktaysa top kayıpları. Oklahoma hücumları Durant-Westbrook ikilisine bu kadar bağlı devam ederken bu konuda çözüm üretmeleri çok kolay gözükmüyor. Bu konuda dengeyi yüksek şut yüzdesi sağlayabilir ancak Curry’nin imkansız şutları sokmaya devam edeceği gerçeğini de düşünecek olursak, Oklahoma top kaybı ve erken şutlar sonrasında gelen Warriors’ın fast break hücumlarına duvar örmek zorunda. Genel yapı itibariyle maç boyunca oyunu iki yönüyle de kusursuz oynayabilen bir Oklahoma’yı bu sezon yok denecek kadar az gördük. Kusursuz bir Durant ve Westbrook önderliğinde Thunder zırhlı bir savaş aracına dönüşse bile, yan kuvvet takviyesi olmadan savaşı kazanmaları çok güç görünüyor…
DOĞU’NUN TEK HAKİMİ CLEVELAND
Şu ana kadar playofflarda yenilgi yüzü görmeyen Cleveland, dolu dizgin yoluna devam ediyor. Rakiplerinin tek bir söz bile söylemesine izin vermeden Konferans finali öncesinde serileri 4-0’la bitiren Cavs, final etabını hazırlık maçları havasında sürdürüyor. Serinin ilk iki maçında neredeyse 2.devrenin formalite havasında geçtiği maçlarla Toronto’yu mağlup eden Cleveland, henüz gerçek bir final atmosferine bürünemedi.
Playoff süresince Cleveland özelinde herkesin merak ettiği konulardan biri; işler kötüye gittiğinde nasıl reaksiyon gösterecekleri, bir diğeri de bu kadar yüksek yüzdeyle üçlük isabeti bulan Cleveland’ın şutlar kaçmaya başladığında bunu nasıl absorbe edeceği…
Toronto serisinin ilk 2 maçı belki hazırlık havasında geçti ama bu soruların cevaplarını da karşımıza çıkarmış oldu. Bu seriye kadar maç başı 16 üçlük isabeti bulan Cleveland, final serisinin ilk 2 maçında toplam 14 üçlük isabeti buldu. 2.maç öncesinde bu konuyu değerlendiren Lebron;’’ Herkes bizim 3’lüklerle hayatta kaldığımızı söylüyor. Aslında biz topu dolaştırarak, boyalı alana indirerek doğru şutu arıyoruz. Bu bizim oyunumuzun sadece bir parçası ‘’ demişti. Toronto serisinde de aynen öyle oldu. Takımın ana silahı 2. hatta 3. plana düşerken, iki maçta da farkı çift hanelerde tutarak kazanan bir Cleveland vardı. Quicken Loans Arena’da ilk 2 maçta hata yapmayan Cavs, Playoff galibiyet serisini 10 maça çıkardı. Toplamda ise tam 17 maçtır Doğu Konferansı maçlarında yenilgi yüzü görmemiş oldular.
Cleveland için belki hiç konuşulmayan ama özele indirdiğimizde son derece değerli olan istatistiklerinden biri de Lebron’un bu yılki playofflarda aldığı süreler. Kuşkusuz bu sezon Lebron hiç olmadığı kadar takımdan destek alıyor. Bu destek onun sahnede gereğinden fazla kalmasını engelliyor. Adım adım özelden genele yayılan bir takım kimliğine alışan Cleveland, geçen yılın rövanşını alabilmek için adeta and içmiş gibi…
İşte Erdem Bitik'in yazısı...
NBA Playoffs Konferans finalleri, Batı’da beklendiği gibi ilerlerken, Doğu’da Cleveland hükümdarlığını sürdürüyor. Tarihinde ilk kez konferans finaline yükselen Toronto karşısında 31 sayılık farkla hoş geldin diyen Cavs, serinin ikinci maçında da rahat bir basketbolla rakibini mağlup etti.
BATI’DA SİHİRLİ SÖZCÜK 3.ÇEYREK
Son 5 deplasman maçında rakibine mağlup olan Oklahoma, hem bu seriyi bozarak hem de bu sezon ilk kez Golden State’i mağlup ederek başladı Konferans Finaline…
Billy Donovan’ın ekibine ilk maçta galibiyeti getiren etkenlerden biri Westbrook’un durdurulamaz 3.çeyrek performansı oldu. Devreyi 60-47 geride kapatan Oklahoma, 2.devrede Westbrook’un yüzdeli performansıyla farkı eritip skor avantajını da yakaladı. İlk devre sadece 1 saha içi isabeti bulan Westbrook, 3.çeyrekte tam 19 sayı üretti. Maç sonu sadece Oyuncu gözünde değil, salonu dolduran binlerce Warriors taraftarının gözünde de ufak çaplı bir belirsizlik hakimdi. Dile kolay, Warriors, 1977 yılından sonra ilk kez playofflarda devreyi çift hanelerde önde kapatıp maç sonu yenilgiyle karşılaştı.
Ancak bu belirsizlik sadece 1 gün sürdü. Serinin 2.maçında aynı senaryonun üzerinden oynamayı tercih eden Warriors, sahneye Curry’i çıkardı. 3.çeyrekte mikrofonu Westbrook’tan devralan Curry, 17 sayı üreterek Oklahoma’nın tüm direncini kırdı. Maçı 27 sayılık farkla kazanan Golden State, rakibin Durant ve Westbrook üzerinde hücum etmesini sağlayarak takımın hücum opsiyonlarını daralttı. Yan parçaları maç boyunca oyuna dahil etmekte zorlanan Oklahoma, seride kaderini belirleyecek en önemli etken, ribaundlarda da rakibin gerisine düşünce, serinin Oklahoma’ya 1-1 ile gitmesine razı oldu.
Billy Donovan’ın önünde final yolunun haritası mevcut. Ancak bunu nasıl yorumlayacağı en büyük soru işareti… Oklahoma, Westbrook ve Durant önderliğinde bu seride nasıl maç kazanabileceğini gördü. Ancak konu seriyi geçmekse bundan çok daha fazlasına ihtiyaçları var.
İhtiyaç listesinin ilk sırasında olmazsa olmazı ribaund konusu geliyor. Rakibe üstünlük verdiği takdirde Oklahoma’nın neredeyse bunu telafi etme şansı yok denecek kadar az… Bir diğer kilit noktaysa top kayıpları. Oklahoma hücumları Durant-Westbrook ikilisine bu kadar bağlı devam ederken bu konuda çözüm üretmeleri çok kolay gözükmüyor. Bu konuda dengeyi yüksek şut yüzdesi sağlayabilir ancak Curry’nin imkansız şutları sokmaya devam edeceği gerçeğini de düşünecek olursak, Oklahoma top kaybı ve erken şutlar sonrasında gelen Warriors’ın fast break hücumlarına duvar örmek zorunda. Genel yapı itibariyle maç boyunca oyunu iki yönüyle de kusursuz oynayabilen bir Oklahoma’yı bu sezon yok denecek kadar az gördük. Kusursuz bir Durant ve Westbrook önderliğinde Thunder zırhlı bir savaş aracına dönüşse bile, yan kuvvet takviyesi olmadan savaşı kazanmaları çok güç görünüyor…
DOĞU’NUN TEK HAKİMİ CLEVELAND
Şu ana kadar playofflarda yenilgi yüzü görmeyen Cleveland, dolu dizgin yoluna devam ediyor. Rakiplerinin tek bir söz bile söylemesine izin vermeden Konferans finali öncesinde serileri 4-0’la bitiren Cavs, final etabını hazırlık maçları havasında sürdürüyor. Serinin ilk iki maçında neredeyse 2.devrenin formalite havasında geçtiği maçlarla Toronto’yu mağlup eden Cleveland, henüz gerçek bir final atmosferine bürünemedi.
Playoff süresince Cleveland özelinde herkesin merak ettiği konulardan biri; işler kötüye gittiğinde nasıl reaksiyon gösterecekleri, bir diğeri de bu kadar yüksek yüzdeyle üçlük isabeti bulan Cleveland’ın şutlar kaçmaya başladığında bunu nasıl absorbe edeceği…
Toronto serisinin ilk 2 maçı belki hazırlık havasında geçti ama bu soruların cevaplarını da karşımıza çıkarmış oldu. Bu seriye kadar maç başı 16 üçlük isabeti bulan Cleveland, final serisinin ilk 2 maçında toplam 14 üçlük isabeti buldu. 2.maç öncesinde bu konuyu değerlendiren Lebron;’’ Herkes bizim 3’lüklerle hayatta kaldığımızı söylüyor. Aslında biz topu dolaştırarak, boyalı alana indirerek doğru şutu arıyoruz. Bu bizim oyunumuzun sadece bir parçası ‘’ demişti. Toronto serisinde de aynen öyle oldu. Takımın ana silahı 2. hatta 3. plana düşerken, iki maçta da farkı çift hanelerde tutarak kazanan bir Cleveland vardı. Quicken Loans Arena’da ilk 2 maçta hata yapmayan Cavs, Playoff galibiyet serisini 10 maça çıkardı. Toplamda ise tam 17 maçtır Doğu Konferansı maçlarında yenilgi yüzü görmemiş oldular.
Cleveland için belki hiç konuşulmayan ama özele indirdiğimizde son derece değerli olan istatistiklerinden biri de Lebron’un bu yılki playofflarda aldığı süreler. Kuşkusuz bu sezon Lebron hiç olmadığı kadar takımdan destek alıyor. Bu destek onun sahnede gereğinden fazla kalmasını engelliyor. Adım adım özelden genele yayılan bir takım kimliğine alışan Cleveland, geçen yılın rövanşını alabilmek için adeta and içmiş gibi…
